19 Haziran 2009 Cuma

Facebook'un zaferi ve internetin sınırsız fırsatları...

İnsan bir yenilikle ilk tanıştığında ondan daha iyisinin yapılamayacağı hissine kapılabiliyor çoğu zaman. Örneğin, yahoo, örneğin google. Ama yapılıyor... Bing diye bir şey çıkıyor ve google'ın tüyleri diken diken oluyor. Myspace çılgınlığı 50 yaşındaki teyzemi bilem almış götürmüştü. Abd'de ise bir numaranın tahtına oldukça sağlam çökmüştü. Pek de kalkacak gibi değildi. Ben üniversitedeyken yonja vardı. Ama bir ergen ekolünden öte gidemedi. Facebook'la da ben geçtiğimzi yıl tanıştık. İlk başta ben de aman o da nesi filan dedim. Ama baktım birileri beni davet ediyor filan - e üye olayım ne olacak ki- dedim. Ve o gün başladı her şey 2007'nin sonuydu sanırım. Diğer iletişim sitelerinden daha efendice olduğu kesindi. Ayrıca eğlenceliydi. Bir kaç ay sonra bütün akrabalarım buna babam da dahil artık facebooktaydı. Bu durumun geleceği noktayı merak ederken haber Marketingtürkiye'den geldi.
Evet Abd'de bir türlü zirveden inmeyen Myspace'i geçerek liderliğe oturan Facebook, Avrupa'dan sonra ABD'de de koltuğu devraldı.

Bir şirketin yayınladığı tıklanma rakamlarına göre 2008 senesinin Mayıs ayında MySpace'in tıklanma oranı 70.3 milyonken, Facebook'un ziyaretçi sayısı 36 milyon idi. 2009 Nisan ayında ise aradaki fark kapandı ve Facebook 67 milyon ziyaretçiye ulaştı. Mayıs ayı itibariyle ise MySpace'in ziyaretçi sayısı 70.237 milyon iken Facebook'un ziyaretçi sayısı 70.278 milyon oldu.

Ben bu haberi neden çok sevdim biliyor musunuz? Artık lütfen bizde de bu işlere kaptıran gençler markalar oluştursun diye. Yeter artık Nasa'da çalışmak için hayal kuran programcılar ve dehalar yetiştirdiğimiz. Örneğin kardeşim aslında çok sıradışı hobileri var bunları bilgisayar dünyasına dökebilir. Örneğin çok harika bir oyun çıkarabilir. Ama malesef Türkiye'nin en iyi okullarından birinde okuyan kardeşim girişim ve değer oluşturma konusunda hiç örnek görmemiş hiç bir dersinde hiç bir workshop'unda böle bir konuya temas edilmemişti. Artık naplım başkaları yapar biz de bakarız.

Bu anlamda Özyeğin Üniversitesi açıldı şükür. Bu konuya başka bir gün değineceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder